İsrail’e karşı propagandada ‘kınamadan devrimi’ sebebiyle tenkitlerin odak noktası haline gelen İslam ülkelerinin şu an prestijiyle ellerindeki tüm stratejiler ve insani araçları kullanma yöntemiyle problemi çözme yolunu tercih etmiş durumda bulunduğunu belirten Fidan, “İslam ülkeleri şu an prestijiyle ellerindeki tüm stratejiler ve insani Çalgı kullanma yöntemiyle problem kesme yolu tercih edilmiş durumda.Buradaki bütünleştirme araçlarını kullanarak, özellikle bölgesi haricinde Filistin davasını destekleyen, İsrail zulmüne karşı Cenup ABD’dan, Afrika’dan, Avrupa’dan, Asya Pasifik’ten ülkelerden ile bir ortaya çıkmama birleşmesi Milletlerde ve öteki platformlarda İsrail’in bu takip edeni gözetmeksizin standardize faaliyetine bir son verilmesi gerekiyor. Şu anda dış ilişkiler yolunu yeğleyen bir hiyerarşi” tabirlerini kullandı.
Bununla alakalı basına yansıyan veya yansımayan oldukca değişik büyüklüklerin devam ettiğini söyleyen Fidan, emareleri kaydetti:
“İslam ülkeleri şu anda bir ortaya çıkmış durumda, 7 ülkelik bir Aksiyon Kümesi var, bu Hareket Kümesi içinde Türkiye, Endonezya, Nijerya, Ürdün, Mısır, Katar ve Suudi Arabistan içeriyor. Önümüzdeki hafta prestijiyle bu ülke ülkelerinin, dışişleri bakanlarının muhtelif ülkelerin Başşehirlerinde muayyen temaslarda mevcut bulunduğunu bildiklerini görebiliyorsun.Diğer ülkede, malum Riyad’daki tepe sonucunda kuşatmanın kırılması tarafında bir çağrı var.”
7 ülkelik Aksiyon Kümesi’nin, Riyad’da Arap Donanması ve İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerinin kayıtlı kararın emarelerini hayata geçirilecek bir kümelendiğini kaydeden Fidan, “Söylediğim suretiyle, bir tebrik misyonu, memleketler arası geçindiren bir lobi faaliyeti faaliyeti özellikle İslam ülkelerinin ve Arap İş Donanması Teşkilatı’nın bu husustaki listeleriyle alakalı ülkelerin nezdinde paylaşımı, bir ortak fiil platformu kurmak. Bunu yaparken ben de çok önemli fikirler ve aksiyonlar ortaya çıkacak”
Türkiye’nin sonucu, öteki ülkelerle ortak hareket etme yönünde
‘Türkiye’nin, İsrail’i boykot etme ve büyükelçisini çekme hikayesinde niçin bazılarının geç hareket etmiş olduğu’ Fidan, şöyle cevap verdi:
“Hepimiz bu krizler yönetilirken şöyle bir karar verildi: Başka kardeş ülkelerle beraber hareketlerimiz olarak düzenlidir. Şu demek oluyor ki tek başlarımıza çözüm dağıtan uygulamaktansa, kararların daha tesirli olması için öteki İslam ülkeleriyle, yöresel ülkeleriyle, hatta Latin ABD ülkeleriyle, Afrika ülkeleriyle bir esas olarak ortaya çıkan bazılarıyla ortaya çıkıyor Avrupa’nın Ülkedeki bu kararları, bundan dolayı tek insanların alacağımız kararları, kendi haline oluşan nezdinde siyasal olarak mühim bir rehavet getirmesi de, temel prestijiyle kopmasına etki etmesi için kolektif olarak hareket etmesi gerekiyor.Hasebiyle hepimiz bu konuyu Birinci İslam Donanması İcra Komitesi’nden Arttırılmış ve muhtelif semboller teker teker gerçekleştirildi ve hepimiz bu fiil gerçekleştirildi, büyük eliminasyonu geri çağrıldı.”
Türkiye’nin tek veri yürüme ve yaptırım tatbik hikayesinde zahmeti olmadığını vurgulayan Fidan, “Odaklandığımız nokta, hangi metodoloji daha tesirli olur? Hepimiz bunu geçmişte biliyorduk Mavi Marmara vakasından sonrasında, doğrusu bu konuda Türkiye’nin bir zahmeti yok. Özellikle Cumhurbaşkanımızın geçirdiği, Hükümetimizin tutukluluğu, halimizin bozulması bu hususta oldukca net, doğrusu bizim bu kararlarımızı almada hiç bir ıstırabımız yok.”
Yaşanmış olan en büyük değişiklik, Gazze’deki Şehitliğin başta ABD olmak suretiyle Batı dünyasında bu zulme sessiz kalması bulunduğunu lisana getiren Fidan, “Bu, İslam dünyasında, bölgede ve dünyanın geri kalanında büyük bir kırılmaya sebep oluyor ve bu kırılmanın ortaya çıkan mühim fay kesintileri var ” dedi.
Türkiye, Gazze’yle alakalı ortak bir platform meydana getirmeye çalışıyor
Fidan, Türkiye’nin, Amerika’nin, Ukrayna harbinde Rusya’ya karşı izlenen ekonomik, siyasal ve askeri boykot benzer biçimde bir bloklaşmaya özgürce yapılamayacak ve burada olmadığı engel olduğuyla alakalı devamı ise şöyleki yanıtladı:
“Hiç bir engel yok. Bu bizim gelişimimizde olan bir bahis. Dediğimiz suretiyle önceki İslam İşbirliği Teşkilatı’yla hepimiz bölünmek istedik, ondan sonra bunu daha geniş büyük bir halka içinde ne olursa olsun ki değerlendirip ortaya koyacağız. Temel prestijiyle bunun bir uygulaması da yapılmış oldu, doğrusu Cumhurbaşkanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan Bayan’nin konutunda Latin ABD’dan, Afrika’dan, Ortadoğu’dan ve dünyanın geri kalanından, Asya’dan çağrılan oldu, hükümet hükümeti, hükümet hükümetlerinin eşleri İstanbul’da toplandılar, bu ilk denemeydi.
Fakat temel prestijiyle hepimiz birinci basamakta Gazze’ye ve Filistin’e komşu olan İslam dünyası ve Arap ülkeleri ülkeler ortak alanı olan İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Donanması’yle ortak platformdan oluşan bir yerde konsolidasyonun gerçekleştirilmesinden sonrasında Latin ABD, Afrika Donanması, Birleşmiş Milletler’in Geri kalan ülkeleriyle de bir geniş dayanışma platformu oluşturma yolunda tüm adımları atacağız.”
Türkiye ile Amerika’nin ateşkes yaklaşımı değişik
Amerika’li mevkidaşı Antony Blinken ile Türkiye’yi ziyareti esnasında gerçekleştirdikleri görüşmeye ilişkin de informasyon veren Fidan, “Bizim durduğumuz yer temel prestijiyle şöyleki: Hepimiz bu zulmün bulunmuş olduğu için bundan önceki bir ateşkesin hayatta kalmasını ve yardımların devamlı olarak ısıtılmasını istiyoruz. Özellikle Gazze Bizim Amerikalılarla anlaşamadığımız husus şu; onların ateşkes hikayesinde kesinlikle İsrail’e dayanaklar arası uzatmalar, ateşkes istemiyorlar.
‘İsrail’in nükleer silahlanma tehlikesi, nükleer silahlanma yarışını artırıyor’
İsrail’in Gazze’de nükleer tabanca kullanma tehdidiyle alakalı de konuşan ve bunun “her insanın bilmiş olduğu bir sır” olduğuna işaret eden Fidan, “İsrail’in nükleer silahlarının dağılmış muahedesine taraf olmamasını kullanarak kendi nükleer enerjisini artırabildiğini ve bu konuda da ABD’dan, Avrupa’dan büyük takviye güçlerinin toplanması, doğrusu bu bir sır değil” dedi.
“Birtakım deli İsrailli siyasetçilerin nükleer tabanca kullanma periyodunu dillendirmeleri takip ediliyor, büyük bir problem” devam ettiğini kaydeden Fidan, “İsrail’in nükleer tabanca sahibi olmaya devam ediyor, nükleer silahla alakalı yarışı artırılacak. Bu, bölge ve dünyanın faaliyeti olan bir vaziyet değil” diye konuştu.
Bakan Fidan, şöyleki devam etti:
“Bölge ya büsbütün nükleer silahlardan arındırılmalı yahut öteki bölgelerde bu bahiste daha inançta duymak için başlamak zorunda kalacaklar, doğrusu buna bir tahlil bulmamız gerekiyor.”
‘Türkiye, Hamas’ı terör örgütü olarak görmüyor’
Gazze’de harp sonrası durumla alakalı Türkiye’nin tek bir perspektifi bulunduğunu kaydeden Fidan, şunları söylemiş oldu:
“İki devletli tahlil olmadan Gazze’yi kim yönetecekse hakikatin bir sual olup olmadığı emin olarak kabul etmiyoruz. Gazze aslına bakarsak savaştan ilkin yönetiliyordu, artık de yönetilmeye devam edilebiliyor, kendi kendini yönetmede Gazze’nin bir problemi yok. Gazze’nin problemi, işgal altında tutulması ve Ateşin korunması, bunların yok edilmesi, üstyapısının yok edilmesi. Hepimiz şu anda Gazze’nin idaresiyle alakalı değil, korunmasıyla alakalı bir problem bulunduğunu hedefliyoruz.”
Türkiye’nin Hamas’ı terör örgütü olarak kabul etmediğini yineleyen Fidan, “Cumhurbaşkanımız da açıkladı, ben de deklare ediyorum, daha önceki basın toplantılarında da söylemiştik, hepimiz Hamas’ı terör örgütü olarak tanımlıyoruz. Hamas, Filistin devleti içinde etkinlik yayınlayan bir Hepimiz Filistin Devleti’ni ülkelerde, bizimle bir arada 140’a yakın ülke de tanıyoruz., işgal koşullarında ortaya çıkan bir harekettir, işgalin ortadan kalktığı vakit Filistin’in günlük olduğu zaman Hamas için tertiplerin da düzgüsel hayatta kalmayı düşünebiliriz” dedi.
Tutsak takası mevzusuna da değinen Fidan, Katar’ın bu hususta gösterdiği çabayı bu yana çok önemli bir gayret gösterdiğini ve Türkiye’nin de bu hususta elde ettiğini dile getirdi.
Fidan, Rahatlık Hudut Kapısı’ndan yardım girişleri hikayesinde da Mısır idaresinin elinden gelen gizliliklerin bulunduğunu söylemiş oldu. Mısır nezdinde Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve öteki birçok mühim girişimde bulunan Fidan, Mısır’ın özellikle El-Ariş Limanı’na insani yardımların yönetim edeceği ve içeriye sokulması açısından mühim bir gayret içinde bulunduğunu kelamlarına ekledi.
News
